/04/2008
2-BAKARA
43- Hem namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin.
2-BAKARA
83-
Hani bir vakitler İsrailoğulları'ndan şöylece mîsak (kesin bir söz)
almıştık: Allah'dan başkasına tapmayacaksınız, ana-babaya iyilik,
yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere de iyilik yapacaksınız,
insanlara güzellikle söz söyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra çok azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz.
2-BAKARA
110- Siz namazı hakkıyle kılmaya bakın ve zekatı
verin! Kendi nefsiniz için her ne hayır yaparsanız, Allah katında onu
bulursunuz. Muhakkak ki, Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.
2-BAKARA
ve
bütün peygamberlere iman edip, yakınlığı olanlara, öksüzlere,
yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve
mal verirler. Namazı kılarlar, zekatı verirler. Bir de
andlaştıkları zaman sözlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve
hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık
gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da
bunlardır.
2-BAKARA
277- İman edip iyi işler yapan, namazı dosdoğru kılıp zekatı verenlerin Rabbleri katında elbette mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku olmadığı gibi, onlar mahzun da olmazlar.
4-NİSA
77- Kendilerine, "Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın, zekatı
verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen
içlerinden bir kısmı insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok
korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Ne olurdu bize azıcık
bir müddet daha tanımış olsaydın da biraz daha yaşasaydık?" derler.
Onlara de ki: "Dünya zevki ne de olsa azdır, ahiret, Allah'a karşı
gelmekten sakınan için daha hayırlıdır ve size kıl kadar haksızlık
edilmez."
4-NİSA
162- Fakat onlardan ilimde derinleşmiş
olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve senden önce indirilenlere
iman ederler. Onlar, namazı kılan, zekatı veren, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlerdir. İşte onlara büyük bir mükafat vereceğiz.
5-MAİDE
12
- Allah, İsrailoğularından söz almıştı. İçlerinden on iki müfettiş
göndermiştik... Allah şöyle demişti: " Ben, muhakkak sizinle beraberim.
Namazı dosdoğru kıldığınız, zekatı verdiğiniz, peygamberlerime iman ettiğiniz
5-MAİDE
55- Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir.
6-EN'AM
141-
Asmalı ve asmasız (üzüm) bahçeleri, hurmaları, ürünleri çeşit çeşit
ekinleri, zeytinleri ve narları, birbirine benzer ve benzemez biçimde
yaratan O'dur. Her biri meyve verince meyvesinden yiyin, hasat günü de
hakkını (zekat ve sadakasını) verin; ama israf etmeyin, çünkü O, israf
edenleri sevmez.
7-ARAF
156- "Ve bize hem bu dünyada
bir iyilik yaz, hem de ahirette. Biz gerçekten de tevbe edip senin
hidayetine döndük." Buyurdu ki, azabım var, onu dilediğime isabet
ettiririm, rahmetim de vardır , o ise her şeyi kaplamış ve kuşatmıştır.
Onu da özellikle korunanlara, zekatını verenlere ve âyetlerimize inananlara mahsus kılacağım.
9-TEVBE
5-
Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız
öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe
ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
9-TEVBE
11. Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse dinde kardeşleriniz olurlar. Biz âyetleri, bilen bir kavme açıklarız.
9-TEVBE
18- Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah'dan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır.
19-MERYEM
31- "Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti."
19-MERYEM
55- Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti.
21-ENBİYA
73-
Onları buyruğumuz altında (insanlara) doğru yolu gösterecek önderler
kıldık. Kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdir.
22-HAC
41- Onlar (o müminlerdir) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler ve fenalığı yasak ederler. Bütün işlerin sonu sırf Allah'a âittir.
22-HAC
78-
Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin. Sizi o seçmiş, babanız
İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce
ve Kur'ân'da, Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid
olmanız için, size müslüman adını veren O'dur. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!
23-MÜ'MİNUN
4- Onlar ki, zekat (vazifelerini) yerine getirirler,
24-NUR
37- Birtakım insanlar (Allahı tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.
24-NUR
56- Hem namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz.
27-NEML
3- Ki o (müminler) namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler.
30-RUM
39- İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz, Allah yanında artmaz. Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekata gelince, işte onlar, malları kat kat artmış olanlardır.
31-LOKMAN
4- Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, âhirete de kesin olarak inanırlar.
33-AHZAB
33- Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah ve Resulü'ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor.
41-FUSSİLET
7- Onlar, zekatı vermezler, ahireti de inkâr ederler.
58-MÜCADELE
13.
Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da
mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı
kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
73-MÜZZEMMİL
20-Rabbin,
senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde
kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle
yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu
sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne
kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip
Allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha
başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'ân'dan kolayınıza
geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve
Allah'a güzel bir borç verin (Hayırlı işlere mal sarfedin). Kendiniz
için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça
daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah
bağışlayandır, merhamet edendir.
98-BEYYİNE
5- Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur.
author
Hakdinimiz
at
[You must be registered and logged in to see this link.]0
yorum
Labels:
[You must be registered and logged in to see this link.]
[You must be registered and logged in to see this link.]
3/26/2008
[You must be registered and logged in to see this link.]
[You must be registered and logged in to see this link.]