Selimiye Camii (Edirne) II. Selim'in emri üzerine Mimar Sinan
tarafından Kıbrıs'ın fethiyle elde edilen ganimetlerle eski sarayın
Baltacılar koğuşunun bulunduğu yerde yapılan cami. 1568 - 1575
yıllarında tamamlanan Selimiye Camii Osmanlı-Türk mimarisinin en büyük
eseridir. Üçer şerefeli dört minaresi vardır. Her minarenin yüksekliği
79,89 m.'dir. Kubbesi 31,28 m. çapında olan Selimiye Camii'nin harim
tarafındaki minarelerin şerefelerine ayrı merdivenlerden
çıkılabilmektedir.
Osmanlı hükümdarı II. Selim tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan
Selimiye Camii, zamanın başkenti olan Edirne'de, şehrin en yüksek
noktasında Yıldırım Bayezıt'ın yaptırdığı Baltacılar Koğuşu'nun
kalıntıları üzerine yapılmıştır. Yapımına 1569'da başlanmış ve 1575'de
tamamlanmıştır. Osmanlı-Türk sanatının en muhteşem eseridir. Mimar
Sinan, Selimiye için "ustalığımın eseri" demiştir. Açık havalarda Rodop
Dağları'ndan ve Uzunköprü'nün Süleymaniye Köyü'nden görülebilmektedir.
Selimiye'de daha önceki hiçbir camide, Ayasofya'da, Bizans eserinde ve
antik çağ mabetlerinde görülmemiş bir teknik kullanılmıştır. Daha
önceki kubbeli yapılarda, asıl kubbe kademeli yarım kubbelerin üzerinde
yükselmesine rağmen, Selimiye Camii tek bir kubbe ile örtülmüştür.
Kubbe, 8 filayağına dayanan bir kasnak üzerine oturtulmuştur. Kasnak,
filayaklarına kemerlerle bağlıdır. Kubbenin çapı 33,28 metre,
yüksekliği 15,86 metredir. Sinan, bu şekilde örttüğü iç mekana verdiği
genişlik ve ferahlıkla birlikte mekanın bir kerede kolayca
anlaşılmasını sağlar. Kubbe aynı zamanda camiinin dış görünüşünün ana
hatlarını da belirler.
Selimiye'nin herbiri 70,89 metre yüksekliğinde, kalem gibi incecik 4
minaresi vardır. Minareler üçer şerefelidir. İki minaresinde
şerefelerin üçüne giden yol ayrıdır. Bu minarelerden aynı anda üç
şerefeye de birbirini görmeden üç kişi çıkabilir. Öndeki iki minarenin
taş oymaları çukur, ortadaki minarelerin oymaları ise kabarıktır.
Minarelerin kubbeye yakın olması, camiyi göğe doğru uzanıyormuş gibi
gösteren bir görünüş güzelliği sağlar. Diğer camilerde ise minareler
açığa yapılmış ve yapı genişlemiştir.
Caminin mimarisinde olduğu kadar, mermer, çini ve hat işçiliklerinde de
kusursuzluğa varılmıştır. Yapının içi İznik çinileriyle süslüdür. Büyük
kubbenin tam altındaki hünkar mahfili, 12 mermer sütunlu ve 2 metre
yüksekliktedir. Çinilerin bir kısmı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında,
Rus generali Skobelef tarafından sökülerek Moskova'ya götürülmüştür.
Yapının, kuzeye, güneye ve avluya açılan 3 kapısı vardır. İç avlu,
revaklar ve kubbelerle süslüdür. Avlunun ortasında mermerden özenle
işlenmiş bir şadırvan vardır. Dış avluda ise sıbyan mektebi, darül
kurra, darül hadis, medrese ve imaret bulunmaktadır. Sıbyan mektebi
günümüzde çocuk kütüphanesi, medrese ise müze olarak kullanılmaktadır.
Geçmişte cami meşalelerle aydınlatılmakta idi. Meşalelerden çıkan is,
hava akımı yaratmak üzere özel olarak yapılan bir delikten dışarı
çıkmaktaydı.