| | | Ayarsız GencLik| | Oyun| Program| Müzik| Paylasım
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
| | | Ayarsız GencLik| | Oyun| Program| Müzik| Paylasım

Ayarsız Genclik,Photoshop,Web tasarım
 
HomeHome  SearchSearch  Latest imagesLatest images  Log inLog in  RegisterRegister  Tatlılar Torpilli  
.

 

 Tatlılar

Go down 
3 posters
AuthorMessage
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Tatlılar   Tatlılar EmptyFri May 16, 2008 12:42 pm

Malzemeler

500 kg kusbasi koyun eti
2 kuru sogan
2 adet domates
2 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
5 su bardağı su
6 adet patlican
5 yemek kaşığı un
5 yemek kaşığı margarin
3 su bardağı sut
100 gr kasar peyniri

Hazirlanisi

Sebzeleri yıka.Soğanı soy,yıka,ince ince doğra,etle birlikte tencereye
koy,kapağı kapat,kısık ateşte,kendi suyu ile 45 dakika
pişir.Domatesi,yarım santim küp irilikte doğra,1 tatlı kaşığı tuz,kara
biber ve suyu etli karışıma ekle,karıştır,yumuşayana değin pişirmeye
devam et.Patlıcanları kurula, ocakta çevirerek közle,kabuklarını soy,
saplarını kes,ince ince kıy.Teflon bir tencereye yağ ve unu koy,hafif
sararıncaya değin 2 dakika kavur.Patlıcanı ve kalan tuzu kat.Sütü
tencereye azar azar eklerken,püreyi sürekli karıştır,8 dakika
pişir,peyniri koy, bir kez daha karıştırıp ocağı kapat.Servis tabağına
al,ortasını hafifçe çukurlaştırıp eti koy ve et suyunu gezdir.sicak ve
resimdeki gibi servis yapabilirsinizde.

Afiyet OLsun
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptyFri May 16, 2008 12:43 pm

Aşure Günü


KAÇ KİŞİLİK: 10
HAZIRLAMA SÜRESİ: 60 dk
PİŞME SÜRESİ: 300 ( 5 saat ) dk
Malzemeler:


2 su bardağı aşurelik buğday

1 su bardağı nohut

5 su bardağı tozşeker

1 su bardağı kuru fasulye

15 su bardağı su

Yarım su bardağı pirinç

1 su bardağı kuru üzüm

1 su bardağı küp doğranmış kayısı

1 su bardağı doğranmış kuru incir

1 portakal
Süsleme için:

1 su bardağı kuş üzümü

Çekilmiş ceviz içi, Antep fıstığı

Tarçın, nar taneleri

Hazırlanışı:
* Buğday, fasulye, nohut ve üzümü yıkayıp ayrı kaplarda bir gece
önceden ıslatın. Ertesi gün buğdayı süzüp büyük bir çelik tencereye
alın. 15 su bardağı su ekleyip kaynatın. Üzerinde biriken köpüğü bir
kevgirle alıp tencerenin kapağını kapatın ve 30 dakika kaynatın.
Fasulye ve nohutu süzüp ayrı kaplarda haşlayın.

* Pirinci yıkayıp süzün ve buğdaya ilave edin. Buğday taneleri iyice
yumuşayıncaya kadar yaklaşık 4.5 saat kısık ateşte arasıra karıştırarak
pişirin.

* Buğdayın suyu un çorbası kıvamına gelmek üzereyken tozşeker, nohut ve
kuru fasulyeyi ekleyin. Portakalın kabuğunu ince ince doğrayıp karışıma
ekleyin. Kuru üzüm ve kuru kayısıyı ilave edip karıştırın. Birkaç taşım
kaynattıktan sonra ateşten alın.

* Aşure piştikten sonra doğranmış inciri ekleyip karıştırın. Sıcakken
kaselere boşaltın. Soğuyunca üzerini ceviz içi, Antep fıstığı, kuş
üzümü, tarçın ve nar taneleri ile süsleyerek servis yapın. İsteğe bağlı
olarak gülsuyu da serpebilirsiniz
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptyFri May 16, 2008 12:44 pm

Un Kurabiyesİ

Malzemeler:
3 yemek kaşığı süt,
3 yemek kaşığı pudra şekeri 1 paket margarin,
aldığı kadar un,
üstü için pudra şekeri
Yapılışı:
3 yemek kaşığı süt ve 3 yemek kaşığı pudra şekeri 1 paket margarinle
yoğrulur.Daha sonra un eklenip kulak memesi kıvamında bir hamur elde
edilir.Küçük yuvarlaklar halinde hamura şekil verilir.Az yağlanmış
tepsiye dizilir.170 dereceye ayarlanmış fırında 35 dakika pişirilir.
Servis Önerileri:
Kurabiyeler piştikten sonra üstüne pudra şekeri döküp servis yapılır.
Püf Noktaları (İnce Ayrıntılar):
vanilya ve kabartma tozu kullanılmayacak
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptyFri May 16, 2008 12:44 pm

Doğumgünü Pastası





Malzemeler

8 Adet yumurta
4 Çorba kaşığı sıcak su
1 Su bardağı tozşeker
1 Tutam tuz
1 Paket vanilya
100 gr un (1 su badağı)
1 Paket kabartma tozu
Kreması için :
1 Paket vanilyalı puding
1.5 Su bardağı süt
1 Paket vanilya
1 Paket krem şanti (tarife göre hazırlayın)
8 Adet kivi
200 gr çilek
100 gr soyulmuş badem
16 Çorba kaşığı tereyağı
2 Su batdağı un
1 Litre süt
2 Çorba kaşığı tarçın
4.5 Su bardağı tozşeker

Hazırlanışı
4 adet yumurtayı sıcak su ile iyice çırpın.
Diğer 4 yumurtayının sarılarını yarım su bardağı tozşekerle çırpın.
Yumurtaların aklarını ise bir tutam tuzla kar haline getirin.
Şekerle karıştırılan yumurtaların üzerine vanilya, un ve kabartma tozunu ekleyin.
Arta kalan tozşekeri yumurta aklarına ilave edin ve unlu karışıma ekleyin.
Sıcak su ile çırptığınız yumurtaları da ekleyin ve karıştırın.
Kek hamurunu yağlanmış fırın tepsisine dökün.
200 derecede 40-45 dakika pişirin.
Fırından çıkartıp soğutun.
Kreması için ; vanilyalı pudingi sütle pişirin, vanilyayı katıp ateşten alın.
Soğutup krem şantiyi ilave edin.
2-3 dakika mikserle çırpın ve kremayı ikiye ayırın.
Taze veya dondurulmuş çileğin yarısını ezerek ikiye ayırdığınız kremalardan birine katın.
Keki ikiye bölüp, bir parçasının üzerine çilekli kremanın yarısını sürün.
Bunun üzerine dilimlenmiş 5 adet kiviyi yerleştirin.
Kalan çilekli kremayı kivilerin üzerine yayın.
Kekin diğer yarısıyla üzerini örtün.
Vanilyalı kremayı kekin her tarafına sürün.
Pastanın üzerini kivi, çilek dilimleri ve kıyılmış bademle süsleyip, servis yapın.
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptyFri May 16, 2008 12:44 pm

Fındık yağı tercih edilmeli - Ihlamur balı





Fındık yağı tercih edilmeli


İngiltere Lincoln Üniversitesi Gıda ve Biyokimya Bölümü öğretim
görevlisi ve Fındık Araştırma Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Celalettin
Alaşalvar, fındık yağının, piyasada bulunan diğer yağlardan daha
kaliteli olduğunu savundu. Doç. Alaşalvar, tombul fındığın içinde
bulunan Oleic asit, E vitamini ve kalsiyumun insan sağlığına son derece
faydalı olduğunu da bildirdi. Giresun Meslek Yüksek Okulu (MYO) Fındık
Eksperliği Bölümü öğrencilerine konferans veren Doç. Dr. Celalettin
Alaşalvar, yaptıkları araştırmalar sonucunda, en kaliteli fındığın,
Giresun'a has tombul fındığın olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.
Tombul fındığın içinde bulunan Oleic asit, E vitamini ve kalsiyumun
insan sağlığına son derece faydalı olduğunu söyleyen Doç. Alaşalvar,
"Giresun tombul fındığının yüzde 80'i yağdan oluşuyor. Diğer fındık
çeşitlerine göre yağ bakımından daha fazla. Yıllardır zeytin yağının en
kaliteli yağ olduğu söyleniyor. Ancak, yaptığımız araştırmalar, fındık
yağının en kalitelisi olduğunu ortaya çıkardı" dedi. Fındık yağının
damarlarda tıkanmalar yapmadığını, zeytin yağı veya diğer katı yağların
ise damar tıkanıklıklarına sebep olduğunu öne süren Doç. Dr. Celalettin
Alaşalvar, "Günde yenilen 50 gram fındık, 1 adet yumurta veya 1 bardak
süte eşdeğer vitamine sahiptir. Ayrıca fındık, kalp ve damar
rahatsızlarını, tümör ve ur gelişimini, prostat kanserini ve diğer
kanserleri önlüyor" diye konuştu. Alaşalvar ayrıca, olgunlaşma dönemi,
işlenme, iyi depolama ve hava sıcaklığının da fındığın kalitesini
arttıran sebepler olduğunu belirtti.

Ihlamur balı


Yalova'da üretilen ıhlamur balı Türkiye piyasasında olduğu kadar
yurtdışında da rağbet görüyor.Türkiye'de sadece Artvin ve Yalova'da
ağırlıklı olarak üretilen ıhlamur balı iç ve dış piyasada adeta
kapışılıyor. Kilosu 25-30 milyon arasında değişen bal, birçok
hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Yalova dağlarında bulunan ıhlamur
ağaçlarının çevresine bahar aylarında yerleştirilen kovanlardaki
milyarlarca arının ıhlamur çiçeklerinden topladığı nektardan oluşan
bal, rengi ve aromasında da farklılık taşıyor. Normal bala nispetle
daha koyu ve kıvamlı olan ıhlamur balını üretmenin zor olduğunu
söyleyen arıcı Naci Yıldız, "Bu bal kanserin önlenmesinde insan
metabolizmasına destek veren bir özelliğe sahip. Yine birçok hastalığın
tedavisindede kullanılıyor. Bu yüzden çok talep görüyor. Ancak kısa
sürede ve az miktarda üretilebilen bu balı her yerde bulmak mümkün
olmuyor. Piyasada üzerine ıhlamur balı yazılarak satılan birçok bal
gerçek ıhlamur balı değil. Zira bu bal koyu renkli ve diğerlerine göre
daha kıvamlı olur. Kokusu ve tadı da farklıdır" dedi. Üretim aşamasında
zorlularla karşılaştıklarını söyleyen Yıldız, "Orman yetkilileri ve köy
muhtarları sürekli bizi rahatsız ediyor. Kovanlarımızı kaldırmamızı
söylüyorlar. Devletin teşvik kredisi verdiği arıcılık bazen bilinçsiz
insanlar sebebiyle ilerleyemiyor. Oysa bu bal Yalova ve Artvin
dışındaki illerde üretilemiyor. İlimizde de kısıtlı bir zaman
içerisinde toplanabilen bu bal ülke tanıtımında da rol oynuyor. Zira
yurtdışından ciddi talep görüyor. Bu konuda yetkililer bizlere destek
olmalı" şeklinde konuştu.


Balık mutlu ediyor

Ağırlıklı olarak balıkla beslenen toplumlarda, et ve sebze ağırlıklı
beslenenlere kıyasla ortalama yaşam süresinin daha uzun olduğu,
insanların daha çok fiziksel direnç gösterdikleri belirlendi. Uzmanlara
göre işin sırrı, tuzlu su balıklarının etinde bulunan Omega-3
yağlarından kaynaklanıyor. Genetik beslenme uzmanlarının yaptığı
araştırmaya göre, Omega-3 yağları total kolesterol seviyesini düşürüp
kalp-damar sisteminin daha iyi çalışmasını sağlıyor. Omega-3
yağlarının, kalp-damar sistemi üzerindeki koruyucu etkilerinin 6 hafta
boyunca günde 100 gram balık tüketimiyle kendini gösterdiği
belirtiliyor. ABD'li genetik beslenme uzmanı Doktor Artemis Simopoulos,
Omega yağlarının enfeksiyonlara karşı vücudun savunma sistemini
güçlendirdiğini, beyin ve hücre gelişimine katkıda bulunduğunu
belirterek, "Eğer yaşlanmayı yavaşlatmak istiyorsanız Omega-3'ü
artırmanız gerekir" diyor. Dr. Simopoulos, "İtalya'da yapılan bir
araştırmada, İtalyan diyetlerinin üzerine 1 gram balık yağı verildi ve
bu kişilerde kalp krizinden ölüm oranının çok az olduğu gözlendi.
Ayrıca çok miktarda balık tüketen ülkelerde depresyonun da azaldığı
belirlendi" diye ekliyor. Dr. Simopoulos, özellikle 65 yaşın üzerindeki
insanlara daha fazla balık yemelerini öneriyor. Yapılan araştırmalar
Omega-3 yağının yetersiz alımıyla kandaki serotonin seviyesinin düşük
olması arasında bağlantı olduğunu gösteriyor. Mutluluk duygusu üzerinde
etkili olan serotoninin düşük olması ise depresyon nedeni olarak
vurgulanıyor. Yeni Zelanda, Kanada ve Almanya gibi Omega-3 yağının az
tüketildiği ülkelerde depresyon oranı yüzde 5 iken Japonya ve Tayvan
gibi yeterli dengede Omega-3'ün tüketildiği ülkelerde bu oran yüzde 1
civarında. Amerika'da 44 kişi üzerinde yapılan araştırma, günde 100
balık yağı alımının 4 ay sonra depresyonu azalttığını ortaya koyuyor.
Bir başka araştırmaya göre, kandaki yüksek Dha seviyesi (omega-3
yağının bir komponenti) beyin sıvısındaki serotonin seviyesine katkıda
bulunuyor. Serotonin 'rahatlık, mutluluk' hisleriyle bağlantılı önemli
bir sinir iletkeni. 11 ülkede yürütülen araştırmalar, depresyon
oranıyla tüketilen balık miktarının ters orantılı olduğunu gösteriyor.
Amerika'da 12 yıl süreyle 80 bin hemşire üzerinde yapılan bir diğer
araştırma, haftada bir balık yiyen kadınların enfraktüs geçirme
olasılığının, ayda bir kez balık yiyenlere oranla yüzde 22 daha az
olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre, haftada beş kez balık tüketimi ise
enfarktüs riskini yarı yarıya azaltıyor. Avustralya'da geçtiğimiz
günlerde yayınlanan bir araştırma, beslenmenin cilt yaşlanmasıyla
bağlantılı olduğunu ortaya koydu. Özellikle de bol sebze, zeytinyağı,
balık yiyen insanların cildinin daha az yaşlandığı, kırışık sorunuyla
daha geç tanıştığı görüldü. Balığın cilt yaşlanmasını önleyici etkisi,
güneşin ultraviyole ışınları gibi atmosfer etkenlerinin neden olduğu
zararları hafifleten antienflammatuar özelliğine bağlanıyor.


Sağlıklı içme suyu

Türkiye'deki her 10 insandan 7'sinin sağlıklı içme suyundan yoksun
olduğu bildirildi. Çevre Mühendisleri Odası 5 Haziran Dünya Çevre günü
dolayısıyla yaptığı değerlendirmede, küresel çevre sorunlarının başında
küresel ısınma ve iklim değişikliği; orman alanlarının hızla azalması;
kuraklık ve çölleşme; sınır aşan hava ve su kirliliği; tehlikeli
atıkların sınır ötesi ticareti ve taşınımı; içme suyu kaynaklarının
hızla azalması; nehir ve denizlerin kirlenmesi ile küresel yoksulluk ve
açlığın geldiğine dikkat çekildi. Değerlendirmeye göre, içinde bulunan
yüzyılın en önemli sorunlarından biri, temiz su kaynaklarının hızla
azalması, suya erişimin zorlaşması ve su yoksulluğunun giderek artması.
Dünyadaki Su Yoksulluk İndeksine göre, Türkiye "orta sınıf" grubuna
giriyor. Dünya yıllık yağış ortalaması 1000 milimetre iken Türkiye'deki
ortalama yağış 640 milimetre. Benzer şekilde, kişi başına düşen tatlı
su miktarı açısından dünya ortalaması 7000 metreküp iken, Türkiye, kişi
başına yıllık 2000-5000 metreküp tatlı su kaynağıyla "düşük" sınıfta
yer almakta. Devlet İstatistik Enstitüsü 2001 yılı verilerine göre,
nüfusunun ancak yüzde 72'sine su şebekesi, yüzde 75'ine ise
kanalizasyon şebekesi ile hizmet veriliyor. Yaklaşık olarak her 4
insandan 1'i yeterli su ve atık su hizmetlerinden yoksun. Yine aynı
verilere göre, insanların ancak yüzde 30'una arıtılmış su hizmeti
sunulurken, ancak yüzde 17'sinin atık suları uygun şekilde arıtılıyor.
Diğer bir deyişle, her 10 insandan 7'si sağlıklı içme suyundan yoksun
bulunurken, her 10 kişiden 8'inin ise atık suları arıtılamıyor.


Isırgan otu ile yemek


Çocukluğunda bir çok kişinin bacağını ısırgan dalamıştır. Hatta bazı
kişilerin çocukluk anılarında bacaklarına ısırgan otu vurularak
cezalandırılma da yer alır. Bundan dolayı ısırganın pek de iyi bir
şöhreti yoktur. Ama, yararlarını bilenler, dalamasına aldırmazlar.
İlkbaharda tarla kenarlarından, duvar diplerinden, viraneliklerden
ısırgan toplarlar. Tabiî eldiven ile... Isırgan otunun dalları ve
yapraklarındaki dalayıcı tüylerinde serbest formik asit bulunur.
Bitkiye temas eden cildin yanması, kızarıp kabarmasına, evvelce bu
asidin sebep olduğu sanılırdı. Şimdi, bu etkinin tüylerde bulunan
histamin ve asetilkolinden ileri geldiği anlaşılmış bulunuyor. Belki de
bir savunma mekanizması olan bu özelliğinden dolayı, ısırganın yabana
atılması haksızlık olur. Çünkü o, aynı zamanda insan sağlığı için de
bir savunmacı... Doğal antiromatizmal Farmakolog Prof. Dr. Tuhan
Baytop'un "Türkiye'de bitkiler ile tedavi" adlı kitabında, ısırgan
yaprakları ve köklerinin dahilen kan temizleyici, idrar söktürücü,
iştah açıcı olarak kullanıldığı yazılı. Romatizma ağrılarını gidermek
için, taze ısırgan otunun ağrıyan yerlere sürülmesi de, aynı kitapta
tavsiye ediliyor. Çok eski zamanlardan beri, halk hekimliğinde
antiromatizmal olarak ısırgan otu kullanılır. Hatta, bacaklarını
ısırgan dalamış çocukların ileride romatizmaya yakalanmayacakları
söylenir. Vikingler, fırtına sırasında eve yıldırım isabet etmemesi
için, Fırtına Tanrısı'na adak olarak ısırgan otlarını ateşe atarlarmış.
Ateşe atmayıp da tencereye atsalardı, belki yıldırımdan değil ama,
İskandinavya soğuğunda romatizma olmaktan korunabilirlermiş. Halk
hekimliğinde ısırganın başka kullanım alanları da var... Özellikle sütü
gelmeyen veya az gelen annelerin sütünü getirmek, âdet kanamalarını
hafifletmek, basit kanamaları durdurmak, ağız mukozası ve diş eti
iltihaplarını gidermek, ergenlik sivilcelerini yok etmek, saç
dökülmesini önlemek için ısırgandan yararlanılır. Şifalı bitki uzmanı
Maurice Mességué, güzellik kremlerinde de ısırgan kullanmış; "Belki de
şimdi güzel hanımlar kremlerimde ısırgan olduğunu öğrenince onları bir
daha kullanmamaya karar verirler." diyor. 1993 yılında İzmir'de yapılan
X. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı'nda, ısırgan tohumu yağının
antienflamatuvar (iltihabı önleyici) etkisine ilişkin bir bildiri
verilmiş. Vikingler'in güç kaynağı Çok eski zamanlardan beri, ısırganın
insana güç verdiği de kabul edilir. Vikingler, ısırgan sapları
taşımanın, insana cesaret, güç ve direnç kazandırdığına inanırlarmış.
Isırgan, sadece insanlar için değil, hayvanlar için de güç kaynağı...
Maurice Mességué, yaşlı, güçsüz köpeklerine ısırgan verdiğini yazıyor.
Aşçılar Birliği Başkanı Aydın Yılmaz Usta da, Mengen'in Kuzgül köyünde,
hindi yavrularının, bacakları güçlensin diye, kıyılmış ısırgan ve kepek
karışımı ile beslendiğini söylüyor. Isırganın verdiği güce cinsel güç
de dahil... M.Ö. 1. yüzyılda yaşamış Latin şairi Ovidius, "Ars
amatoria" adlı eserinde ısırgan içeren bir kuvvet macununun reçetesini
vermiş. Neron döneminde yaşamış Latin şairi Petronius da, Romalı bir
rahibenin (çok tanrılı olsa gerek), erkekleri azdırmak için ısırgan ile
kamçıladığını yazmış. Maurice Mességué'nin bu konudaki bir tanıklığı
daha da ilginç... Yüz yaşını geçmiş bir Gaskonyalı, çırılçıplak ısırgan
otlarının arasına girer, yatıp yuvarlanırmış. Bu ihtiyarın kadınlara
pek düşkün olduğu bilinirmiş. Isırgandan kuvvet macunu yapmak çok
kolay... Isırgan tohumu havanda dövülüp bal ile karıştırılınca, macun
oluyor. Bu macundan günde 2-3 çay kaşığı alınabilirmiş. Bir günde
alınacak ısırgan tohumu miktarı 8-10 gramı geçmemeli imiş. Isırgan
otunun genç sürgünleri ve yaprakları, pişirildiği zaman, dalayıcılığını
yitirir; ıspanak gibi yenilebilen bir sebze olur. Kurutulduğu zaman da,
yemeği yapılabilir. Kurutulup ufalanmış ısırgan, çay gibi demlenebilir.
Britanya'nın bazı bölgelerinde ısırgandan bira bile yaparlar. Isırgan,
10-15 dakika haşlanıp süzüldükten sonra, üzerine zeytinyağı ve limon
suyu gezdirilince, salata gibi yenebilir. Tek başına veya yumurta ile
birlikte kavrulduktan sonra, üzerine yoğurt dökülünce lezzetli bir
yemek olur. Isırgandan yapılan yemeklerin en bilineni ve en yaygını,
ısırgan çorbasıdır. Böreği de yapılır. Isırganlı börek Aydın Yılmaz
Usta, profesyonel aşçılar için yazdığı kitapta ısırgan otlu sebzeli
çayır böreği adlı bir böreğin tarifini vermiş. Gerekli malzemeyi 6
kişilik börek için hesaplamış. Böreğin içi için 500 gr. haşlanmış ve
doğranmış ısırgan otu, 200 gr. ince doğranmış soğan, 100 gr.
zeytinyağı, 1 çay bardağı süt, 500 gr. çapraz ince doğranmış pırasa, 2
adet yumurta, 1 çay kaşığı karabiber ve tuz; börek hamuru için de, 600
gr. un, 300 gr. yoğurt, 2 yumurta, tuz ve su gerekli. Önce iç
hazırlanacak... Tencereye zeytinyağı koyulup kızdırılacak. Soğan
koyulup bir iki karıştırıldıktan sonra pırasa ve daha sonra da ısırgan
eklenip karıştırılacak. Yumurta, süt, karabiber, tuz katılıp bir
kaynatmada ateşten alınacak. İç bir kenarda soğutulurken, hamur
hazırlanacak... Un, yoğurt, yumurta ve tuz karılıp kulak memesi
kıvamında hamur tutulacak. Hamur ıslak bir bez ile örtülüp 5 dakika
dinlendirilecek. Sonra 10 eşit parçaya bölünecek. Her parça merdane ile
açılacak. Bunların 5 tanesi üst üste koyularak 2 adet börek hamuru elde
edilecek. Hamurların biri tepsiye döşendikten sonra, üzerine iç
yayılacak; ikinci hamur da bunun üzerine kapatılacak. 5 dakika kadar
dinlendirildikten sonra, doğru fırına... İyice kızarsın ha!.. Isırgan
salatası İşte Aydın Usta'dan bir de ısırgan salatası tarifi... Çukur
bir kabın içinde 400 gr. yoğurt, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 30 gr.
dövülmüş sarmısak, ½ çay kaşığı karabiber ve tuz, yumurta teli ile
iyice karıştırılıp sos hazırlanır. 1 kg. haşlanmış ve doğranmış ısırgan
otuna hazırlanan yoğurt sosunun yarısı katılıp alt üst edilir. Salata
tabaklara alındıktan sonra, üzerine sosun kalan yarısı gezdirilir.
Bunun üzerine de kırmızı pul biber serpiştirilir. Isırganlı kuru
fasulye Aşçılar Birliği'nin 18 Şubat 2001 tarihinde düzenlediği Kuru
Fasulye Günü'nde Metin Karaca Usta, ısırgan otlu kuru fasulye yapmıştı.
O gün için hazırlanan kitapçıkta bu yemeğin 10 kişilik tarifi
bulunuyor... Malzemesi, 500 gr. haşlanmış kuru fasulye, 500 gr.
haşlanmış ısırgan otu, 500 gr. kıyma (koyun etinden), 150 gr. margarin,
300 gr. ince kıyılmış soğan, 700 gr. kabuğu soyulmuş ve kare doğranmış
domates, 3 adet çuşka biber ve tuz. Yapılışı ise şöyle: Tencerede yağ
kızdırılır. Yağa soğan ve kıyma katılıp karıştırılır. Kıyma suyunu
salıp çekince, domates, biber, tuz ve su koyulup kaynatılır. Sonra
fasulye ve ısırgan otu eklenip bir kez karıştırılır. Ağır ateşte 20
dakika pişirilir. Demek ki, ısırganı hor görmemeli... Arayıp bulmalı,
şifa niyetine kullanmalı...
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptyFri May 16, 2008 12:44 pm

Acıbadem Tatlısı
Mutfak : Türk
Türü : Tatlılar

Süre : 2 saat

MALZEMELER
1 çorba kaşığı tereyağ (yada margarin)
2 su bardağı süt
yarım su bardağı toz şeker
yarım çubuk vanilya
200 gr acıbadem bisküvisi
yarım limon
3 yumurta

6 Kişilik

HAZIRLANIŞI
İçine çubuk vanilyayı koyduğunuz sütü ıstın. Sonra vanilya çubuğunu çıkarın, kurulayıp
kaldırın. Diğer birr kapta toz şekerle yumurtaları çırpın ve karıştırarak bir kerede vanilyalı sütü ilave edin.
Mikserde acıbadem bisküvilerini toz haline getirip karışıma katın Daha sonra da limon suyunu ekleyin.
18-20 cm. çapındaki bir kalıbı yağladıktan sonra acıbademli kremayı
dökün. Önceden ısıttığınız 180 derecelik fırında 45 dakika kadar
benmari usulü pişirin. Bıçağın ucunu tatlıya batırarak pişip
pişmediğini kontrol edin. Bıçağın ucu temiz çıkarsa tatlınız pişmiş
demektir.
Pudingi soğuttuktan sonra buzdolabına koyun çıkarıp servis tabağına alın.
Dilerseniz süsleyip, servis yapın.
AFIYET OLSUN !
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptyFri May 16, 2008 12:45 pm

Yemek Adı : Altin Kesesi
Mutfak : Türk
Türü : Tatlılar

Süre : 3 saat

MALZEMELER
2 PAKET MISIR NİŞASTASI
2 TANE YUMURTA
1/2 KABARTMA TOZU
250 GR MARGARİN
3 SU BARDAĞI UN
1 SU BARDAĞI PUDRA ŞEKERİ

İÇİ İÇİN:

FISTIK,TARÇIN,PUDRA ŞEKERİ

HAZIRLANIŞI
MARGARİN VE UNU KARIŞTIR, İÇİNE PUDRA ŞEKERİNİ EKLE, YUMURTA VE MISIR
NİŞASTASINI İLAVE EDİP YOĞUR. SON OLARAK KABARTMA TOZUNU EKLEYİP HAMUR
HALİNE GELENE KADAR YOĞUR. HAMURDAN 3-4 CEVİZ BÜYÜKLÜĞÜNDE PARÇA KOPAR.
BU PARÇANIN İÇİNE 1 YEMEK KAŞIĞI KAKAO EKLE VE YOĞUR.KAKAOLU VE SADE
HAMURU 15-20 DK ODA ISISINDA DİNLENDİR.HAMURDAN CEVİZ BÜYÜKLÜĞÜNDE
KOPAR VE İÇLİ KÖFTE YAPAR GİBİ İÇİNİ PARMAĞINLA AÇ.KÜÇÜK BİR KESE
ŞEKLİNDE OLACAK.
DAHA ÖNCEDEN HAZIRLANAN İÇİ (FISTIK,PUDRA ŞEKERİ VE TARÇIN KARIŞIMI)BU
AÇILAN HAMURUN İÇİNE KOY. ELİNLE AĞIZINI BÜZ YANİ HAMURU TOPLA.KAKAOLU
HAMURDAN UZUN ŞERİT YAP VE KESENİN KENARLARINDAN GEÇİR. BU HAMURDAN
KESENİN ÜZERİNE İSTEDİĞİNİZ ŞEKİLLERİ VEREREK SÜSLEYİN.HAMURUN HEPSİ
BİTİNCE ÖNCEDEN ISITILMIŞ FIRINDA PİŞİRİN. PEMBELEŞİNCE FIRINDAN
ÇIKARIN.SOĞUDUKTAN SONRA SERVİS YAPIN.
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
emin0595
Usta Üye
Usta Üye
emin0595


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 175
Doğum tarihi Doğum tarihi : 1995-03-29
Nerden Nerden : istanbul
Yaş Yaş : 29
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-04-20

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptySun May 25, 2008 6:36 am

birinci tatlı dediğin şey tatlımı
tatlıysa ne biçim tatlı o öyle patlıcanlı domatesli etli soğanlı
öyle tatlımı olurmuş
olursa ne biçim olurmuş
Back to top Go down
http://www.www2.hareketforum.com
muzo111
Usta Üye
Usta Üye
muzo111


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 104
Doğum tarihi Doğum tarihi : 1994-04-07
Nerden Nerden : cehenmden
Yaş Yaş : 30
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-05-30

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptySun Jun 08, 2008 8:28 am

tşkr
Back to top Go down
-KaramsaR-
Admin
Admin
avatar


Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 1129
Nerden Nerden : İstanßuL..!
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 2008-03-08

Tatlılar Empty
PostSubject: Re: Tatlılar   Tatlılar EmptySun Jun 08, 2008 10:51 am

bşi değill
Back to top Go down
http://www2.hareketforum.com
 
Tatlılar
Back to top 
Page 1 of 1

Permissions in this forum:You cannot reply to topics in this forum
| | | Ayarsız GencLik| | Oyun| Program| Müzik| Paylasım  :: Yaşam ve Eğlence :: Yemek ve Yemek Tarifleri-
Jump to: